21 Eylül 2013 / Isvicre`nin Bern kantonunda düşük asgari ücretlendirilmeye karşı, emeklilik primlerinin geri çekilmesine karşı ve petrol istasyonlarının 24 saat açık tutulmasına yönelik değiştirilmesi planlanılan iş yasasına karşı Isvicreli çeşitli sendikalar,UNIA,SYNDIKOM, SEV in düzenlediği eyleme Türkiye-Kuzey Kürdistan’lı demokratik kitle örgütleri IGIF, ITIF, IDHF de destek verdi. Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak kapitalizmin yarattığı yoksulluğa, adaletsizliğe, ve sınıf farkına karşı kadın rengi ile destek verdiğimiz yürüyüşte iki önemli gündemi dile getirdik. Aktivistlerimizin dağıttıkları bildiriler ile Gezi direnişinde öne çıkan kadın ve direniş sembolü olan amblemler alanda bulunan kitlelere ileterek, Türkiye de ve Suriye’deki gelişmelere vurgu yapıldı. Yürüyüş boyunca Suriye de emperyalist savaşa hayır, emperyalistlerce çıkarılan iç savaşa hayır vurgusunun yanı sıra Türkiye’deki polis ve devlet terörüne dikkat çekildi.
Toprağı, suyu, emeği metalaştıran özel mülkiyet sistemlerinin en vahşi, en görünmez sömürü biçimi olarak insan bedeninin ve duygularının meta olarak kullanıldığı bir alan fuhuş sektörü!
Köleliğin dünyada yasaklanmasının üzerinden çok uzun süre geçmiş olmasına karşın, insanın insani köleleştirme ve istismar etme isteği sona ermiş değildir.Köleci devletlerin, feodal beylerin, kapitalist egemenlerin, varlıklarını sürdürmede bir araç olarak kullanılan ve gün geçtikçe büyüyen bir ekonomik sektör haline gelen fuhuş; çok cılız seslerin dışında, doğru ele alınıp mücadele edilemeyen bir sömürü biçimi olarak tüm dünyada hızla büyümeye devam ediyor. Geçmişin “Kutsal Fahişlerinden” genelevlerine, “hayat kadınlığından seks köleliğine, çocuk pornografilerinden bir bütün olarak fuhuş sektörüne, sistemin çarklarına hapsedilen bedenler, duyulamayan ve görünemeyen alanlara sürgün ediliyor!
Tüm dünyada milyonlarca kadının bir meta gibi alınıp satılmasının, ‘töre-namus’ kıskacına esir edilmesinin, şiddete uğratılarak katledilmelerinin, çeşitli yöntemlerle sırtlarından para kazanılmasının yanı sıra; medyada ve pornografik içerikli reklam panolarında cinsel obje olarak kullanılması olağanmış gibi gösterilerek, kadın ve erkek bedenleri üzerindeki sömürü topluma kanıksatılmaya çalışılıyor.
Çocuk bedeninin meta haline dönüştürülmesi ise cinsel sömürünün geldiği en uç noktadır. Çocukların fuhuş sektöründe çalıştırılması, cinsel istismarın sanal dünyada her gün artması buzdağının sadece görünen yüzüdür.
Kapitalist üretim ilişkileri içinde metalaştırılan, yüzyıllar boyu ‘toplum sağlığının korunması’ gerekçesiyle ‘ahlaki’ nedenlerle dışlanan, ayrımcılığa uğrayan ve baskı altında tutulan seks köleleri, şiddet ve sömürüye açık uygulamayla toplumdan izole edilmiş bir yaşam sürdürüyor. Kimi ülkelerde 4 kadın ile evliliğin yasallaşması, küçük yaşta çocukların evlendirilmesi genelevde çalışanların iş koşullarının düzenlenmesi tartışmaları, pornoyu bir sanat, erotizmi ise estetizm olarak gören anlayışlar var iken; bizlerin erkek egemen anlayışlardan kaynaklı tüm bu sömürü biçimlerine karşı “her türlü cinsel sömürüye son” sloganını çok net olarak haykırmamız bir görev olarak önümüzde durmaktadır.
Bedenlerimizin metalaştırılmasına, fuhuşun teşvik edilmesine karşı başta tüm kadınları ve kadın örgütleri olmak üzere tüm insanlığı, bu çürüyen – çürüten sisteme karşı tavır almaya, teşhir etmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.‘‘
Bedenimiz bize aittir metalaştırılamaz!
Beden ticaretini durdur.
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH)
Londra-29 Eylül 2013
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin “Cinsel Sömürüye Sessiz Kalma, Diren Mücadele Et!” şiarıyla ele aldığı kampanya Londra’da yapılan sokak gösterisi ile başlatıldı. Gösteride stant açıldı, kampanyanın açıklaması İngilizce ve Türkçe okundu, bildiriler dağıtıldı ve çevrede ilgi gösteren insanlarla konuşmalar yapılarak kampanyanın amacı anlatıldı. Bir saat süren gösteri sonunda Adkh temsilcisi tarafından yapılan açıklamada kampanya ile amacın kadınların, erkeklerin, çocukların ve LGBT’lilerin cinsel sömürüye maruz bırakılarak devletlerin fuhuşa karşı sözde yasaların aslında nasılda altan alta bu sektörü beslediğini teşir etmek ve günden güne büyüyen bu sektörü ve onu güçlendiren tüm araçlara tavır almak amacıyla bundan sonrasında Londra’da çeşitli etkinliklerle kampanyanın sürdürüleceği açıklanarak yapılacak etkinliklere katınılması istendi.
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin başlatmış olduğu kampanyaya dair Londra’da bir tartışma toplantısı gerçekleştirildi.
”Cinsel Sömürüye Sessiz Kalma Diren Mücadele Et!” sloganıyla başlatılan kampanya vesilesiyle ADKH Londra’da yaptığı tartışma toplantısında öncelikle bir sunum yaparak sonrasında sorduğu çeşitli sorularla katılımcıların yorum ve düşüncelerini aldı. Yapılan yorumlarda öne çıkan nokta fuhuşun çocuklar üzerindeki etkisi ve aynı zamanda devletlerin bu konuya karşı aldığı tavır eleştirildi. Yapılan konuşmalarda bu sorunun sadece bir kampanya süreciyle değil sürekli olarak gündemde tutulması gerektiğine vurgu yapıldı. Ayrıca yapılan konuşmalarda bu sektöre düşürülmüş insanların temel haklarının sağlanması noktasında sendikalaşma haklarının doğru olduğu görüşünün yanında böylesi bir durumun bu sektörü daha da kalıcı yapacağı ve meşrulaştıracağı kaygılarıda dile getirildi.
Toplantı sonunda asıl öne çıkması gereken noktanın örgütlü mücadeleyi yükseltmek ve böylelikle insanlığın yozlaşması için tüm olanaklarını seferber eden insana, doğaya yabancı bu sistemin sökülüp atılması gerektiği ile sonlandırıldı. Toplantı sonrası ADKH’nın başlattığı anket çalışması da yapıldı.
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin başlatmış olduğu Fuhuş ve Çocuklara yönelik cinsel istismara karşı mücadeleye ilişkin ortak bir seminer düzenlendi. Bölgede yeni acilan Dersim Cevre ve Kültür dernegi Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’ne kampanyanın tanıtımını yapma imkanı sağladıl Kadın erkek yaklaşık 40 kişinin katılımı ile ADKH temsilcisi Fuhuşu yapmaya ve talep etmeye yönelik nedenleri, fuhuşla mücadele bicimlerini, çocuk pornosu ve her türden pornonun teşhiri, psikolojik ve sosyal etkileri üzerine iki saat süren bir çalışma yaptı. Dinleyicilerin yaş itibariyle karışık bir grup olması zaman zaman tartışmanın gidişatını gerginleştirdiyse de esasında toplumda görmezden gelinen tabu konulardan birini dile getirmenin gerekliliği, mücadele etmenin ilk adımıdır şeklinde fikir birliğine gidildi. Toplantıda genel olarak en fazla insanlar neden fuhuşa yönelir başlığı ilgi çekti. Bundan sonrasında da çeşitli çalışma konularını ortaklaştırma kararı alınarak kadın dayanışmasının sosyal konularda önemi vurgulandı.
Avusturya- İnnsbruck
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin “Cinsel sömürüye sessiz kalma, diren mücadele et!” konulu kampanyasının toplantısı Avusturya’nın İnnsbruck kentinde gerçekleştirildi.
Toplantıda Kadın Hareketinin hazırlamış olduğu kampanya broşürü üzerinden yapılan tartışmada, çocukların cinsel istismarı, LGBT’lilere karşı önyargılar ve tabular üzerinde yoğunlaşılarak ayrıca tecavüze uğrayan kadınların toplumun gerici değer yargılarından kaynaklı olarak tecavüzü gizlemeleri sorunun ne kadar derin ve ciddi olduğunu ve bizlere büyük görevler yüklediğini açığa çıkarıyor denildi.
Saat 12’de başlayan “Cinsel sömürüye sessiz kalma, diren mücadele et!” kampanya toplantısında Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin tanıtımı yapıldıktan sonra sunuma geçildi.
Fuhuşun tanımından başlanarak, bireylerin cinselliklerini meta olarak sunmalarının sebepleri ve yine bireylerin cinselliği satın alma eğilimlerini olusturan etkenlerin bilinmesi gerektiği vurgulanarak buna dair incelemeler sunumda ortaya konuldu.
Tarihsel gelişiminden günümüze fuhuş ve fuhuşun geldiği en uç nokta olan çocuk bedeninin metaya dönüştürülmesi üzerinde de duruldu.
Başlatılan kampanya ile amacın bu durumun geldiği aşamayı ortaya koymak, gözler önünde olan ama görünmeyen noktayı açığa çıkarmak ve sorunun ortadan kaldırılması noktasının ne kadar aciliyet taşıdığının birlikte tartısmak istenildiği dile getirildi.
Katılımcılar, fikir ve önerileriyle şu şekilde katkıda bulundular.
-Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin kampanya ile amacının ne olması ve oluşturulacak perspektifin önemini vurguladılar.
– Eylem birliklerinin önemi ve bölgedeki faaliyetlikler konusunda önerilerde bulundular.
-Almanya özgülünde bu konuyla ilgili kurumlar ile baglantıya geçilmesi yönünde fikir belirtildi.
– Çok kapsamlı bir konu oldugu ve bazı kavramların (seks işçiliği mi, seks köleliği mi) kitleye açıp tartışma yürütmenin önemine değinildi.
Canlı tartışmalarla kampanya tanıtım toplantısı başka bir etkinlikte buluşulmak üzere sonlandırıldı.
Fransa-Mulhouse- 29 Eylül 2013
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi’nin Mulhouse’da ki kampanya etkinliği çerçevesinde bir panel gerçekleştirildi. Yapılan panelde yoğunluklu olarak şu konular üzerinde duruldu “çoğumuzun bilipte bilmemezlikten, duyupta duymamazlıktan, görüpte görmemezlikten geldiğimiz, özünde kadınları ve çocukları genelde ise tüm insanlığı derinden yaralayan bir konu, belki bircoklarımız bu konuyu konuşmaktan bile özenle çekiniyoruz ama dünyada 3.büyük sektor olarak burnumuzun dibine kadar gelmiş ve biz bunu araştırıp karşı duruşumuzu sergilemek durumundayız” vurgusu yapılarak, dünyadan ve Türkiye’den örnekler verilirken; özellikle Türkiye’de Ermeni soykırımında (1915) Ermeni kadınların ve çocukların esir pazarlarında nasıl kolleksiyon yaparcasına (1 kişi tüm parasını verip 12 Ermeni kadın satın alıp kolleksiyon yapıyor) (kaynak:Seyfocenter.com) satıldığı ve 5-7 yaşındaki çocukların, 5-20 kuruşa -o zamanın bir kuzu fiyatına- satıldığı kitleyi oldukça düşündürdüğü ve etkilediği gözlendi.
Sonuç olarak köklü çözümün bu sistemlerde mümkün olmadığı ancak devrimlerle gerçekleşsede bizlerin o zamana kadar durmaksızın bilinçli ve örgütlü mücadeleyle hak alma kararlılığımızı ve davamızı sürdürmemiz gerektiği vurgulanarak bitirildi. Katılımcılardan tamamen kadınlar söz aldı. Kürt ve Alevi kurumundan katılan kadınlarında olduğu panelde Alevi derneğinden kadınlar söz alarak “hep bizlerin handikapı bu konulara hep uzak duruyoruz, cok güzel bir konuya değiniyorsunuz cesaretinizi tebrik ediyoruz ” dediler.